GÜNCELYAZARLAR

NEWROZ TARİHÇESİ

NEWROZ TARİHÇESİ
Newroz kelimesi “new” ve “roz” kelimelerinden oluşur. Kürtçe’de “new”, “newa”, “newe” ve “nû” aynı anlama gelir; yani türkçedeki karşılığı “yeni” dir. Kürtçe’de “roz” ve “roj” aynı anlama gelir; yani türkçedeki karşılığı “gün” dür ve bugün her iki kelime de kullanılmaktadır. “Newroz” veya “Nûroj”, kelimelerinin türkçedeki anlamı “yeni gün” dür. Geleneksel olarak Newroz, yeni yıl bayramı yada yeni yıla başlama günü olarak kabul ediliyor. Kürt halkı buna Newroz, İranlılar da Nowroz diyor. Newroz’un temeli aslen Zerdüştlük ve Med imparatorluğu dönemine kadar dayanmaktadır. Newroz, Ortadoğu’daki Kürt, Fars, Azerbaycan, Afgan ve Pakistan topluluklarında kutlanır. Newroz kutlamalarının etkisi Orta Asya halklarına kadar sıçramış.
Orta Çağ’ın Kürt yazarı Şerefxan Bidlisi, ünlü İran destanı Şahname’nin yazarı Firdevs ve Ortaçağ İslam yazarı Mesudi, kitaplarında Dehaq’ı şöyle anlatıyor: “Eski zamanlarda Dehaq adında bir kişi vardı. Dehaq, Asur imparatorluğunun kralıydı. Dehaq çok zalim ve baskıcı bir kişilikti. Askerleri, cellatları, altınları ve gümüşleri vardı. Kendini güçlü ve zengin görüyordu. Kendinden emin bir şekliyle, kimseyi kendinden daha büyük, daha güçlü ve daha zengin görmezdi. Asur kralı Dehaq bir gece boyun ve omuzlarında ağrıyla uyanır. Boynunda biri sağda, diğeri solda olmak üzere iki yaranın çıktığını görür. Ağrısı nedeniyle doktorlarını arar ve bir çözüm ister. Dehaq’ın doktorları buna bir çare bulamıyor. Bu sıkıntıdan kurtulmak için bir emir verir ve sorununa çözüm bulmak için Asur İmparatorluğu’ndan ne kadar değerli hekim varsa hepsini sarayına davet eder. O zamanın pek çok ünlü doktoru Dehaq’ın sarayına gelir ama hiçbir doktor onun ağrısına ve yarasına derman veya çare bulamaz. Çaresizce böyle bir zaman geçer, gittikçe acısı ve ıstırabı artar. Bir gün Asur’lu bir falcı bu yaraların yılana benzediğini Dehaq’a söyler. Dehaq’a “eğer her gün iki gencin beynini merhem olarak bu yaralarına sürersen yada yedirirsen yaraların tedavi olur” der. Dehaq bu açıklamanın ardından askerlerine emri verir. Askerleri her gün iki genci öldürüyor ve beyinlerini alıp merhem olarak Dehaq’ın yaralarına sürüyor yada yediriyor. Böyle uzun bir zaman geçer. Dehaq sarayının da içinde bulunduğu Asur imparatorluğunun başkenti Ninova şehri halkı bu olaydan memnun ve razı değil. Bir Kürt olan Kawa da Ninova’da demircilik yapıyor ve bu durumdan hiç memnun değil. Demirci Kawa arkadaşlarını ve halkı Dehaq’a karşı örgütler. Bir süre sonra gençleri artık öldürmezler, gençlerin beyinleri yerine iki koyun kesip koyun beyinlerini Dehaq’ın hastalığını tedavi etmeye gönderirler. Dehaq’ın emri ile öldürülmesi gereken gençleri de dağların tepelerine göndererek mağaralarda saklıyorlar. Kürt efsanesine göre Demirci Kawa, dağa çıkanlara demirden silahlar yapar, eğitir ve Dehaq kalesini işgal etmek için bir ordu hazırlar. Bir gün Dehaq’ın askerleri Kawa’ya gelir ve sıranın oğlunda olduğunu söyler. Demirci Kawa, Dehaq’ın askerlerine, “siz gidin, ben oğlumu getirip kendi ellerimle kralıma kurban edeceğim” der. Dehaq’ın askerleri kaleye döner ve Kawa’yı bekler. Demirci Kawa, arkadaşlarına ve dağda olan gençlere haber verir ve onlara planını anlatır. Artık Dehaq’ı öldürme zamanı geldi, onu bu gece öldüreceğim der. Demirci Kawa, oğlunu Dehaq’a götürür (MÖ 612, 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece). Demirci Kawa demir çekicini kaldırır oğlunun kafasına vuracağına onun yerine Dehaq’ın kafasına vurur ve oğlunun yerine Dehaq’ı öldürür. Sonra sarayda bir ateş yakıp arkadaşlarına ve gençlere Dehaq’ı öldürdüğünün işaretini verir. Ateşin dumanını gören dağlardaki gençler ve Kawa’nın arkadaşları kaleye saldırır ve Dehaq’ın sarayını işgal ederler. Mezopotamya halkları, Dehaq’ın baskı ve zulmünden kurtulur. Med İmparatorluğu’nun en önemli krallarından olan Qeyser yada Keyaksar, Asur İmparatorluğu’nu devirerek Medlerin sınırlarını genişletir ve halklar için yeni bir gün başlar.
Demirci Kawa efsanesi hayali olsa da sosyal, kültürel ve politik bir gerçekliği içinde barındırmaktadır. Pek çok mitolojik Kürt hikayesi vardır ve bu hikayeler arasında Kürt halkının gerçekliği de vardır. Demirci Kawa efsanesi, Kürt halkının ulusal gerçeklerini ve duygularını da içinde barındırmaktadır. Kürt halkı bu günü büyük bir coşkuyla kutlar ve karşılar. Bugün Newroz, Kürt halkının direnme ve özgürlüğünün simgesi haline geldi. Newroz Kutlu Olsun.

NOT: Daha önce “avruparicik.com”da yayınlanan “DÎROKA NEWROZÊ” yazısının türkçesidir.

Orhan Budak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu