GÜNCELYAZARLAR

RÎÇİK DOĞA, BARIŞ ve KÜLTÜR ETKİNLİĞİ’NİN ARDINDAN

RÎÇİK DOĞA, BARIŞ ve KÜLTÜR ETKİNLİĞİ’NİN ARDINDAN…

Hemen her yıl duyarız, yetiştiği yöre ile özdeşleşmiş ürünlerin hasadı sırasında hem yöre hem de ürünün isminin birlikte geçtiği festival ve etkinliklerin adlarını. Ya da yöre ile özdeşleşmiş kültürel veya sanatsal etkinlikleri… Daha çok Ege ve Akdeniz yörelerinde olur bu tip festival ya da etkinlikler. Köyümüz ile özdeşleşmiş, adına festival düzenlenebilecek ne böyle bir ürünümüz var ne de böyle bir kültür ve sanat ile ilgili pratiği… Kurban bayramlarında yapılmış birkaç eğlence etkinliğinin dışında köyümüzde akılda kalacak başka bir etkinlik denenmemiş daha önce. Hal böyle olunca oldukça stresli ve çekinceli bir durum oluştu “Rîçik Doğa, Barış ve Kültür Etkinliği” öncesi.

En son söylemem gerekeni hemen en başta belirtmeliyim ki, bir köy yerinde yapılabilecek böylesi geniş kapsamlı bir etkinliğin en iyisini gerçekleştirdik. Emek veren ve katkı sunan herkese sonsuz teşekkürler. Ülke koşullarını düşünecek olursak gerçekten muhteşem bir etkinlik gerçekleştirdik dersek hiç de abartmış sayılmayız. Bunca ekonomik, sosyal ve psikolojik yıkıntıların içinde Rîçik’te eğlence, moral, motivasyon, dayanışma ve bilgi edinme tavan yaptı diyebiliriz, okul öncesi son bir haftaya girilirken üstelik…

Ülke koşullarının yanı sıra yöremizin kendine has ekstra zor koşullarını da katarsak işin içine, kar altında açan kardelene benzettim ben Rîçik’i… Bir yandan “Aşkla Sana” adlı belgesel filmin programdan çıkarılmak zorunda kalınması, bir yandan Çelekas Köyü tarafındaki yolun soğuk asfaltla yenileme çalışmasının etkinliğimizin olduğu tarihe denk gelmesi, bir yandan Muxundu’da düğünün olması bir yandan davet edilen resmi davetlilerin İlçe Tarım Müdürü ve Karakoçan Belediye Eş Başkanı hariç hiç kimsenin etkinliğe katılmaması bir yandan da havanın çok sıcak geçmesi başlı başına birer handikaptı. Yine birkaç köy muhtarı hariç hiçbir köy muhtarının etkinliğe katıl(a)maması ve köylülerini motive edip etkinliğe taşıyamamaları dikkat çeken bir diğer eksiklikti. Olsun, biz bize yettik yine de… Her akşam 300-400 kişiye varan katılımlar oluştu kendiliğinden.

Etkinliğimizin üçüncü günü, ikinci günden; ikinci günü ise ilk günden daha iyi geçti diyebilirim. Giderek iyiye doğru ivme kazandı etkinliğimiz, gerek kendiliğinden ve gerekse doğru müdahalelerle… İlk gün, davul ve zurnanın da olmaması ilgiyi azalttı haliyle. Köy muhtarımız Bayram Güzel’in açılış konuşmasındaki endişeleri gözlerinden okunuyordu ve tertip komitesindeki hemen herkese sirayet etti kısa süre de olsa bu durum. Her iki dernek başkanları Ayhan Ercan ve Zeynel Selami’nin motivasyon çabaları yetti endişenin kısa sürede dağılmasına.

Komisyonların sunumları oldukça iyi geçti. Enerji Komisyonu’nun sunumunu gerçekleştiren komisyon başkanı Cevahir Çağdaş Özkan, oldukça profesyonelce bir sunum hazırlayıp sundu. Güneş enerjisi santralinin işlevi ve önemi ile ilgili akıllarda kalabilecek hiçbir soru işareti bırakmadan sunumunu tamamladı.

Tarım Komisyonu’nun sunumunu gerçekleştiren komisyon başkanı Orhan Budak, 65 dönümlük araziye ekilen nohutla ilgili geniş bilgi verdi. Maliyet, yaşanan zorluklar, sarf edilen emekle ilgili açıklamalarda bulundu. Neticede elde edilen 4.250 kg. nohudun satışa sunulduğunu belirtti. Rîçik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile ilgili genişçe bilgiler aktardı. Kooperatifin ileride göreceği işlevler ve köye sağlayacağı faydalara değindi.

Ekoloji Komisyonu’nun sunumunu gerçekleştiren komisyon başkanı İrfan Yaraşır, başkanı olduğu komisyonun faaliyetlerini, ileride yapmak istedikleri çalışmaları anlattı görsel ve fotoğraflar eşliğinde. 6 dönümlük alanın ağaçlandırılması, etrafının tel örgü ile çevrilmesi ve damlama sisteminin yapılmasının maliyeti ile ilgili bilgi verdi. Köyün bir uçtan bir uca temizlenmesi, toplanan çöplerin geri dönüşüme kazandırılması, köyün her iki ucuna çöp uyarısı yapan tabelaların dikilmesi vs çalışmalarla ilgili genişçe bilgiler aktardı. Özellikle Tema Vakfı’ndan alıntılar yaparak sunumunu akıllarda kalacak şekilde tamamladı.

Tarih ve Kültür Komisyonu’nun sunumunu komisyon başkanı Türkân Topal Gök’ün etkinliğe zorunlu koşullardan dolayı katılamamasından ötürü, adına komisyon üyesi Bilgi Güzel gerçekleştirdi. Komisyonun çalışmaları ile ilgili görsel ve fotoğraflar eşliğinde bilgiler aktardı. İleride yazılmak istenen “Rîçik” kitabı ile ilgili akademik çalışmaların önemine vurgu yaptı. Rîçik’in tarihinin gün yüzüne çıkması ve unutulmaya yüz tutmuş kültürünün yok olmaması adına yapılacak olan çalışmaların önemine değindi. Yine Bilgi Güzel’in sunumu ile gerçekleşen Kadın Komisyonu’nun faaliyetleri, görsel ve fotoğraflar eşliğinde anlatıldı. Kadın emeğinin önemine vurgu yapıldı.

Her iki derneğin kuruluş hikâyelerinin anlatıldığı, köy konağının yapımı sırasında karşılaşılan zorluklar vs konuların anlatıldığı derneklerin faaliyet ve çalışmaları konusunda dernek başkanları Ayhan Ercan ve Zeynel Selami görsel ve fotoğraflar eşliğinde genişçe bilgiler aktardılar. Avrupa Rîçikliler Derneği eş başkanı Yıldız Köse, derneğin köyümüz için yaptığı çalışmaları ve harcama kalemleri hakkında genişçe bilgiler aktardı. İstanbul Derneği’nin eski başkanları Efendi Gülçün ve Fethi Elaldı söz alarak derneğin kuruluş aşaması ve köy konağının inşası ile ilgili bilgiler aktardılar.

Etkinliğin ilk gününde akşam serini ile birlikte her şey çok daha güzel oldu. Turabi Çapar’ın yanık sesi ve ona sazı ve sesi ile eşlik eden Ümit Yeşiltepe geceye renk kattılar. Hayriye Üykü, otantik sesi ile ayrı bir renk kattı geceye. Davul ve zurna olmasa da ilk gün, hiç durur mu halkımız? Kayıtlı müzik eşliğinde gece yarısına kadar sürdü hem halay hem de govend…

Programın ikinci gününde davul ve zurnanın olması başlı başına bir ilgi oluşturdu. Bu yüzden ikinci gün, ilk günden daha canlı geçti. Duymayanlar da duysun diye öğlene doğru belli aralıklarla davul ve zurna çaldırdık ve halay çektik köy konağının bahçesinde. Hemen belirtmeliyim ki, Dersim merkezden gelip sanatlarını icra eden bu kardeş ikili, işlerinde çok iyiydiler. Ahenkli olmaları ve ritimleri fevk haledeydi. Oynamak isteyen herkes doyasıya oynadı davul ve zurna eşliğinde etkinlik bitinceye dek…

İlk seminerde yaklaşık 40 küsur civarında bir dinleyicinin olması hemen herkeste bir tedirginlik ve stres yarattı. Köylümüz yüksek inşaat mühendisi Nihat Bakış’ın; “Rîçik’te Bağcılığın Geliştirilmesi” adlı paneli sayıca az ama can kulağı ile dinlenmesi oldukça dikkat çekiciydi. Panelin olduğu saatte havanın çok sıcak olması ilgiyi azalttı haliyle. Ama Nihat Bakış’ın gerek konuya hâkim olması ve gerekse içimizden biri olmuş olması koşullar içinde olabilecek en iyi ilgiyi sağladı yine de.

İkinci seminerde Doç. Dr. Suphi İzol söz aldı. O ne enerji, o ne hafıza dedirtti herkese. İki saat boyunca hiç takılmadan müthiş bir anlatım gücü ve bilgisi ile hayran bıraktırdı dinleyen kim varsa herkesi kendine. “İzol Aşireti ve Rîçik” konulu paneli müthiş bir ilgi yarattı. İzol Aşireti ile ilgili bilinen ve bilinmeyen ne varsa hepsini sığdırmaya çalıştı kendisine ayrılan zamanı çok aşarak. Üzerinde çalıştığı kitabın okuyucu ile buluşmasına çok az kaldığının müjdesini verdi. Eksik kısmının “Rîçik” olduğunu ve tamamlanması için canla başla çalıştığını belirtti. Adının geçtiği ortamlarda kendisinden “Pismam Suphi İzol” olarak bahsedilmesi gülümsemelere yol açtı. İyi ki geldi ve etkinliğimizi onurlandırdı yakışıklı pismam!..

Günün son seminerinde Prof. Dr. Bülent Küçük hocamız vardı. Aslında “Aşkla Sana” adlı belgesel film gösterilebilseydi çok daha farklı olurdu. Yine de Hüseyin Cevahir özelinde “68 Kuşağı ve Öteki Hafıza” adlı panel, can kulağı ile dinlendi. Dinleyiciler arasında yer alan Hüseyin Cevahir’in ablası Fidan Özkan, kızı Fatoş Özkan ve oğlu Cevahir Çağdaş Özkan’ın da olması duygusal anların yaşanmasına vesile oldu. Bülent Hoca’nın müthiş hafızası ve müthiş anlatım gücü herkesi kendine hayran bıraktırdı.

İkinci gün, Hakkı Şimşek ve konuk sanatçı Şenol Akdağ’ın canlı müzik performansı, davul ve zurna eşliğinde halay ve govendle keyifli bir şekilde son buldu.

Üçüncü gün, daha erken başladık güne. Daha saat: 11.00’da davul ve zurnayı çaldırıp halay çektik köy konağının bahçesinde. Saat: 12.30 gibi hatıra ormanının açılışı için fidanlığa gittik. Damlama sisteminden sonra fidanlığa ekilen kavun, karpuz, salatalık ve acurların nasıl da yetiştiğine tanık olduk. Yine havanın çok sıcak olması ve mesafenin uzak olmasından kaynaklı yaklaşık otuz kişi ile fidanlık açılışımızı gerçekleştirip etkinlik alanına geri döndük.

Dedim ya üçüncü gün, etkinliğin en güzel geçen günüydü. Bülent Küçük Hocamızın moderatörlüğünde uzun soluklu ve anlamlı iki seminerimiz oldu. İlkinde, Doç. Dr. Yalçın Çakmak’ın “Dersim Aleviliği”, Gazeteci Yazar Hüseyin Deniz’in “Alevilik Üzerine” ve Araştırmacı Yazar Seyfettin Elaldı’nın “Alevi Ocakları” adlı seminerler gerçekleştirildi. Oldukça faydalı bilgilerin konuşulduğu ve edinildiği seminerler amacına uygun ve süresinde tamamlandı. Seminerden sonra Seyfettin Elaldı hocamız bağlama eşliğinde deyişler çalıp söyledi.

İkinci seminerde ise tam 50 yıl sonra Rîçik’e gelen Alman Etnolog Prof. Dr. Peter J. Bumke ve Alman Müzikolog Prof. Dr. Martin Greve mikrofonu aldılar. Yine Bülent Küçük hocamızın moderatörlüğünde gerçekleşen panel, çok keyifli dakikalar ve hatta saatler yaşattı bizlere. 1970’li yılların ortalarına kadar köyümüzde ve yöremizde bazı araştırmalar yapmak üzere bulunan Prof. Dr. Peter J. Bumke’nin anılarını anlattığı ve o günlere dair fotoğrafları gösterdiği seminer oldukça ilgi çekti. İlerlemiş yaşına rağmen köy köy ve isim isim anlattığı anıları eşliğinde “50 Yıl Sonra Anılar ve Gözlemler” adlı semineri beğeni ve hayranlıkla dinlendi. Anlattıkları, Türkçeyi ana dili gibi konuşan Prof. Dr. Martin Greve tarafından anlaşılır bir şekilde tercüme edildi. Martin Greve ise “Muxundi’de En Eski Ses Kayıtları” adı altında coğrafyamıza dair gözlem ve izlenimlerini anlattı. Birlikte çalıştığı yöremiz akademisyenlerinden Dilek Kızıldağ hocamız ile birlikte yaptığı çalışmalardan bahsetti. Dersim coğrafyasına duyduğu ilginin önemine vurgu yaptı.

Seminerler biter bitmez hemen eğlenceye geçiş yapıldı hızlıca. Çiğdem Akdoğan’ın canlı müzik performansı zevkle dinlendi ve halaylar çekildi. Ona bağlaması ile İstanbul Derneğimizin başkanı Ayhan Ercan eşlik etti. Ardından konuk sanatçı Eren Gedik sahne aldı ve türkülerini söyleyip geceye renk kattı. Sonra Turabi Çapar ve Ümit Yeşiltepe bir kez daha performanslarını sergilediler. Ve en son davul ve zurna ile etkinliğimiz son buldu. Herkes doyasıya eğlendi, oynadı, dinledi ve bilgi edindi böylece…

Teşekkür kısmına gelecek olursak… Üst Kurul (aynı zamanda tertip komitesi)’nde yer alan İstanbul – Geçitveren (Rîçik) ve Çevre Köyleri Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Ayhan Ercan, Avrupa Dersim Rîçikliler Dernek Başkanı Zeynel Selami, Geçitveren (Rîçik) Köy Muhtarı Bayram Güzel, Tarih ve Kültür Komisyonu başkanı Türkân Topal Gök, Tarım Komisyonu başkanı Orhan Budak, Enerji Komisyonu başkanı Cevahir Çağdaş Özkan, Ekoloji Komisyonu başkanı İrfan Yaraşır’a sonsuz teşekkürler… Köyümüze dair bir takım çalışmaların yapılması için artık zamanın geldiğinin işaret fişeğini yakan ve etkinlik için Almanya’dan çıkıp gelen Nihat Bakış’a, Avrupa Dersim Rîçikliler Derneği eş başkanı Yıldız Köse’ye, enerjisi ile, neşesi ile, el becerisi ve emeği ile büyük katkı sunan Nevziye Gök’e, köy konağının boyası, badanası ve tadilatı için canla başla çalışan ve sesi ile renk katan Turabi Çapar’a, minimum bir bedelle temizlik, boya, badana ve tadilat işini üstlenen Kenan Özkan’a, Binali Akdoğan’a, Süleyman Koloş’a, Uğur Özkan’a… Kahrımızı çeken köy konağı işletmecisi Ümit Yaraşır’a ve eşi Çilem Yaraşır’a, Mustafa Yaraşır’a, Barış Orhan’a… Tüm etkinlik boyunca kayıt yapan Mustafa Bor’a… Ses sistemini çok düşük bir bedelle İstanbul’dan alıp getiren ve sahne alan Hakkı Şimşek’e… Ses Sisteminin kurulmasından ve kusursuz bir organizasyon için büyük bir özveri ile çalışan Ferhat Yalçınkaya ve Çağlar Sarı’ya, Taner Çapar’a… Etkinliğimize renk katan Çiğdem Akdoğan’a, Eren Gedik’e ve Şenol Akdağ’a… Üç gün boyunca mikrofon ellerinde sunum yapan, sırf etkinlik için işlerini bırakıp gelen ve kusursuz bir sunum gerçekleştiren Bilgi Güzel’e ve Ali Emrah Polat’a… Yine etkinliğimize renk katan Dr. Şenol Karasu’ya sonsuz teşekkürler… Panelistlere verilmek üzere hazırlanan plaketlerin bedelini karşılayan Çağdaş Argunşah’a… Yine panelistlere ve diğer akademisyen katılımcılara verilmek üzere “Nurendam / Toprağın Kızı” adlı kitabımdan 20 adet sipariş verip bedelini karşılayan Türkân Topal Gök’e… Projeksiyon cihazı ve perdesini tahsis eden Kartal Belediyesi yetkililerine sonsuz teşekkür ve minnetle…

İsimlerini burada anamadığım ancak emek veren ve katkı sunan kim varsa herkese sonsuz teşekkür ve minnetle… Kimse alınganlık yapmasın lütfen! Bu kadarını hatırlayabildim ancak, ona verin! Emek veren ve katkı sunan, katılan ve katılamayan herkes başımızın tacı…

Özetle, çok güzel bir etkinlik oldu. Başta etkinlik yemeksiz olacak dedik ama hiç kimse aç kalmadı. Kuru pasta başta olmak üzere, yerel yemeklerimizle beraber ikramlarımız oldu. Evinde yemek pişirip getiren herkese çok teşekkür ederiz. Kimler bir şeyler hazırlayıp getirdiğini bilemediğim için isimlerini yazıp teşekkür edemediğimden dolayı üzgünüm, affetsinler…

Günün sonunda şunu gördüm; üç günlük etkinlik köy yerinde çok gibi geldi bana, iki günle sınırlı tutulabilir. Hava çok sıcaktı, ya daha ileri veya geri bir tarihte ya da daha geç saatlerde başlatılabilir. Okulların açılacağı tarihe yakın tarihler seçilmemeli. Genç katılım çok azdı, gençlerin ilgisini çekecek konu ve programlar seçilmeli. Etkinliğe ilginin artması için en az bir popüler sanatçı çağrılmalı. Çok başlıklı ve çok amaçlı etkinlik yerine bir veya iki başlığa vurgu yapılarak etkinlik düzenlenmeli. Etkinlik programı net olmalı, en az bir veya iki hafta öncesinde kamuoyu ile paylaşılmalı. Sosyal medyanın gücünü gördük hep beraber, etkinliğimizden haberi olmayan hiçbir Rîçikli ve Rîçik dostu kalmadı. Her şeye rağmen amacına uygun, başarılı, verimli bir etkinlik oldu. Emeği geçen, katkı sunan, katılan ve katılamayan herkese bir kez daha sonsuz teşekkür ve minnetle…

Saygılarımla…

İbrahim Beyik

04.09.2024 – Rîçik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu